20 Mayıs 2008

SEVDA KÖPRÜSÜNDE SENİ BEKLİYORUM



Bu akşam sevdiceğim taç taktım saçlarıma
Laleden, gülden, papatyadan, sümbülden, mor karanfilden
Dilime mısra mısra doldurdum yazdığın her şiirini
Kalbimi dayadım döşedim, bayrak taktım karşılamak için

Şimdi sevda köprüsünde seni bekliyorum raksa hazır
Tutunca ellerimi başımız dönecek birlikte danstan
Sakın bakmayasın gözlerimin içine adındır okuduğun
İşte nefes nefeseyiz gene rakstan yorgun, bitkin
Nerde üşümek, tenin ışık veriyor bir volkan gibi içinden

Sana şarkılar söylüyorum avuçlarıma dolan umutla
Dudaklarımda bir sıcak gülümseme senden gelse gerek
Bu da nedir kendimi güneş sanıyorum galiba
Ellerin ellerimde, avuçlarında kor parçaları
Nedense konuşmuyorsun gözlerin kapalı
Gece gündüz her anını, her saniyeni hazzedercesine

Bana ne demek düşer sen baharı dört mevsim yaşıyorsan
Demek ki Tanrı dileğini duymuş, demek ki Tanrı çok dememiş...
Varsın Tanrı’nın dediği olsun...
20 Mayıs 2008

PAPATYA

Hiç yorum yok: