
“Seninleyim!”, her ikinci sözün
Oysa gerek yok söze hakikat olsa…
Dedim ya: Uzatsan ellerini,
Dokunamazsın kısacık saçlarıma.
"Seninleyim!", anılar içinde yaşamak değil…
"Seninleyim!", kokunu içime sindirmek,
"Seninleyim!", gözlerini görmek.
Eğer bilmiyorsan anlamını,
Boş ver, kullanma tekrar tekrar…
Sen "Seninleyim!", deyince;
İnan sızım sızım evren,
İzi kalmış yaralar yeniden kanıyor.
Sanki zaman geçmiş rüyalardayız
Uyan uyan deli ozan!
Aşk dediğimiz gül çoktan solmuş,
Buluşursak, kavuşursak
Şarkıdan şarkıya,
Şiirden şiire…
Bir durak gerek,
Senin ve benim ulaşamadığımız bir durak.
Geçmişin, şimdiki zamanı
Tak diye vurduğu zamanın durağı…
Şimdiki zaman burada geçmiş zaman bitmiş .
Seni o durakta bekliyorum ben,
Sensiz olduğumu bile bile;
Şimdi geldin, geleceksin diye…
Geldiğinde kokunu sindireceğim
Tüm boş evrene!
Sokaklarda sağlı sollu çiçekler açacak,
Gök mavi, güneş sıcak, rüzgâr susmuş olacak.
Eteklerimde ziller çalacak,
Hele kelepçeyi ellerime taktığında.
Utanma, bak gözlerimin içine,
Söylemesen de olur biliyorum
Sen benimlesin, bendesin o zaman.
21 Ekim 2007
PAPATYA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder