
Günlerden Çarşamba, aylardan Mart
Yazmasam da olur, gücenmezsin ya!..
Ama günlerden senin uğurlu Çarşamba’n
Hem de nasıl çekersin içini, yazmasam?
Bu sözü seneler öncesi vermişim sana,
Senin uğurlu bildiğin bir çarşamba gününde.
Gene ilk buseyi bir Çarşamba tatmışız öylece,
Çarşamba’ları buluşmuş, görüşmüşüz nedense...
Şimdi seni nasıl bensiz bırakabilirim,
Senin en uğurlu günün, Çarşamba gününde?
Önce de söylemiştim, şimdi de en büyük dileğim;
Haftanın her gününün Çarşamba olması.
Öyle ki seni görmeli, seni koklamalıyım;
Saatler birbiri peşinden koştuğunda,
Bulutlar sürü sürü geçtiginde,
Başımı kaldırıp yarın Çarşamba diye
İçin için gülümsemeliyim...
Var mısın yarinki Çarşamba’ya
Ve yarınların getireceği her Çarşamba’ya?..
İçim kıpır kıpır, gözlerim kırışık gülücükten…
Her sabah Çarşamba, senin “Günaydın”ın,
Her gün Çarşamba doyamadığım şiirlerin,
Yaz diyorum sana, yaz durmadan;
Nasılsa haftanın yedi günü bizim Çarşamba...
Öyle bir aydınlık, sıcak Çarşamba’da istiyorum,
Seni Başkent’te otogarda karşılamayı.
Hayâllerim bitmiyor ki çocuklar gibi...
Başkent’in sokaklarında yaşayacağımız
Sonsuz, zevkli, neşeli Çarşamba’ları.
Şimdi Çarşamba’nın tam içindeyiz,
Gözlerin ve ellerin kilitlenmiş bedenime.
Bir ateş basıyor içime, sen de öyle
Eriyip gidiyoruz öylece Çarşamba ateşinde…
22 Mart 2006
PAPATYA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder